Cumartesi, Kasım 17, 2007

heidi klum heidi klum heidiiiiiii
tam zamanı tam zamanı şimdiiiiii

push the button

Cumartesi, Kasım 10, 2007

Salı, Kasım 06, 2007

. ohh bee! dinlemişim şehirde replikas özlemeyi...

.şu mu yani? insan beyni n yılda bu kadar mı gelişti? aynı odada duran 2 bonus kafa insanı birbiriyle akraba sancak kadar mı? çok vahim bi durum bence.

.hasbel kader hayatının bir evresinde "eşli dans" kursuna gitmiş olan her insan evladı neden her tür müzikte o kursta öğrendiklerini uygulamaya çalışır? zaten göt kadar olan barın da ebesini sikerler salsa hareketleriyle. bi de o koreografik dans ediyo ya! ona yer açmamız lazım. çarpışırsak 9da 9 ben kusurluyum yani. benim de her müzikte pogo yapasım geliyo işte o zmn. pogom da tatlıdır haa. bi yiyen bi daha ister.

Cuma, Kasım 02, 2007

. insanların eline şemsiye verince neden vahşileşiyolar? ya da mallaşıyolar? çok mu kompleks bi geometrisi var şemsiye aygıtının anlamıyorum ki. nedir yani?!

. ohh hava da soğudu. nasıl mutluyum nasıl! saatler de geri alındı ki iyice keyfim yerine geldi. 4buçuk 5te ışık yakmaya başlıyorum evde. daha ne isterim. valla ironik ya da sarkastik olmuyorum. seviyorum kışı. yazı ayrı kışı ayrı baharı ayrı. sevgi böcüüne dönüşcem bi süre daha pis elektrik yaymazsam.

. hani kaşıkların, çatalların falan konduğu bi çekmece vardır ya. bi türlü tam açılmaz orası hani. herşeyin sadece sapını görürsün. hadi piçak yine bi derece ayrılıyo. onun sapı böyle kalındır nispeten. ama çatalla kaşık adeta salak olduğumu her o çekmeceyi açışımda yüzüme yüzüme vuruyo! ne alcaksam her seferinde diğerini çekiyorum ilk başta. ve inatla kafaları bu tarafa bakıcak şekilde yerleştirilmez ya o aletler. morgdan kalma alışkanlık mıdır nedir. artık çatalın ve kaşığın aynı anda kullanıldığı yemekler yiyorum sadece evde. ya da tatlı çatalı ve kaşığı kullanıyorum. onlar en yakındaki paralel bölmedeler zaten. her tarafları expose.